logo

Sizin sağlığınız bizim önceliğimizdir. Detaylı bilgi için Covid-19 Önlemlerimiz sayfamızı inceleyebilirsiniz.

Hakkımızda

Anasayfa / Hakkımızda

blog-details

RASİM PALAS OTELİ TARİHÇESİ

1870 yılında Mora Yenişehir’de doğduğu tahmin edilen Rasim (Lenger) Bey, 19. yüzyılın sonlarında genç bir yetişkin olarak İzmir’e göç etti. Yeni yaşamına yanında getirdiği sermayeyle, Basmane Semti’nde otel ve kıraathane işletmeciliği yaparak başladı.

Çeşme-Ilıca’da eski bir taş binaya eklentiler yaparak otelciliğe başlayan, Çeşme eşrafından Karabina Ali Efendi ise, zamanla edindiği dostlarından biri ve meslektaşıdır. Bir sohbet sırasında arkadaşının teklifi üzerine, şimdiki otelin bulunduğu ve bir kısmını denizin aşındırdığı arsayı Defter-i Hakani idaresinden satın alarak üzerine taş bir bina yaptırdı ve 1914 yılında Ilıca’nın 1. Sınıf tek oteli olarak kendi adıyla işletmeye açtı.

Osmanlı’nın en çalkantılı savaş dolu yıllarını ve Yunan istilasını çeşitli sorunlarla geride bıraktıktan sonra, Cumhuriyet’le birlikte, 2. eşi Pakize Hanım’ın da katkılarıyla Rasim Palas Oteli’ni klasik mobilya ve yemek takımlarıyla donatıp arka tarafına bazı eklentiler yaptırarak, devrinin en lüks otellerinden biri durumuna getirdi.

İzmir Suikastından sonra, şehirde kalarak davaya bakan İstiklal Mahkemesini etkilermiş gibi görünmek istemeyen Ulu Önder Atatürk’ün, 30 Haziran – 8 Temmuz 1926 tarihleri arasında Çeşme-Ilıca’da sekiz gün kaldığı bilinen bir gerçektir. İkametine ayrılan Madam Kraemer’in evinde yatma amacıyla bulunduğu zamanların dışında Gazi, günlerinin çoğunu Rasim Palas Oteli’nde geçirdi. Konuklarını rahat kabul edebilmesi için üst kattaki balkonlu oda, Cumhurbaşkanı için yeniden düzenlendi. O yıllarda İzmir ekonomisine egemen olan Levanten tüccarların ekonomik sorunlarını ve yöre ileri gelenlerinin yapılmakta olan devrimlere tepkilerini hep bu odada dinledi. Akşamları onuruna verilen danslı yemeklere katıldı.

Üst